12 Temmuz 2012 Perşembe

belki bi gün güzel oluruz

tatilin yeni başladığı zamanlarda ne güzel geziyodum,eğleniyodum.ama son günlerde eve kapattım kendimi.her sabah etrafı toparladıktan sonra bulaşık yıkıyorum.bide saçmasapan bi beslenme alışkanlığı geliştirdim.nutellalı kepek ekmeği,kahve,mısır,lokumdan ibaretti yediklerim.ama bugün kendine gel büş dedim ve güzelce bi kahvaltı yaptım.hep evde yalnız kalışlarımdan oluyor bunlar.neyse efenim 17sinde bu genç 18 olucak ama umrunda değil.her sene doğum günüme şu kadar kaldı bu kadar kaldı diye çırpınan ben,şimdi hiç takmıyorum bile.kader beni gamsız yaptı diyorum da inanmıyosunuz.sonuçlarda açıklanıcak.hani böyle kendinden emin insanlar var ya"ben kesin yukarı çekmişimdir ya" ya da "şurayı yazıcam gidicem abi kesin" diyen tipler.onlardan olmak için neler vermezdim.ama kendime inancım,güvenim sıfır.
hayatıma 2 senedir beklediğim biri girdi,sonrada gitti.
mesafeler zor,üzücü.
ve hayatın gerçekten bazılarına çok güzel olduğuna,bazı insanların şanslı doğduklarına inanıyorum.belki bana da güzeldir ama ben bunu anlayamicak kadar aptalım son günlerde.
kendime gelmeli,getirilmeli.
buralarda kim kaldı sahi?

18 Nisan 2012 Çarşamba

anlatacaklarım uzun!

şubattan beri yazmıyormuşum.ya genel olarak bu seneye baktığımda ne kadar fazla şey değişti.başlasam anlatmaya hiç susmicakmışım gibi.
-öncelikle bu senenin benim için en önemli olayı:ygs biz mi sınava girdik,o mu bize girdi valla bilmiyorum.pek parlak olmasa da bitti gitti işte.oksye girerken çok heyecanlıydım,sınav yerime oturduğum an geçmişti heyecanım.ama ygs de tam tersine gayet rahattım giderken.sınav sırasında içimden "yetiştiremiceeeem!" naraları atmaya başladım,baya panik oldum.ve bu sene baya olaylı oldu.sınavda bayılanlar,sinir krizi geçirip sınav salonunun camını kırınlar...osmangazi üniversitesinde girdim sınava,mühendislik mimarlık fakültesinde.salon falan rahattı da sorular rahatsızdı işte.neyse dediğim gibi,bitti gitti.
-başka bir önemli olay ise can bonomo'yla tanışmam.çok sevdiğim kıvanç hocamın ayarlaması sayesinde oldu.222de konseri vardı,biz de yaseminle konser öncesinde biraz bekleyip tanışabildik canla.:) aynen tvdeki gibi cool tavırları,konuşurkenki hoş ses tonu.ama hepsinden önemlisi "sarılabilir miyim?" dediğimde kollarını açıp,gülümseyerek "gel sarılalım ya" demesiydi.:) unutamicağım anlardı,çok çok güzeldi.bu arada can'ın uyuz menajeri onun sevgilisi,cidden uyuz ama.
solundaki ben,sağındaki yasemin.hem esmerlikten hem o gün siyah giyinmemden hem de yasemin'in can rahatsız olur diye düşünüp flaşı açmamasından nerdeyse kapkara çıkmışım :) olsun önemli olan fotoğraf falan değil,o güzel anları yaşamaktı.
-hayatımdaki insanlar fazlasıyla değişti.eskiden melik,mine,eda ve okulda samimi olduklarım dışında pek bi çevrem yoktu.ama şu an öyle değil.daha mı iyi?fazlasıyla iyi.melikle arkadaşlığım tamamen bitti zaten,bayadır görüşmüyorum.eda ve mine'yle de matematik dersinde aynı gruptayız.her hafta mutlaka görüyorum.ama eski samimiyetim kesinlikle kalmadı.eda'yla yine iyiyim.hani muhabbet ediyoruz,gülüyoruz falan ama mine'yle bitti gibi bi şey.insanları anlamıyorum,onca yaptıkları şeye rağmen onların yüzüne gülüp,"merhaba" diyebiliyorum.çünkü kinci biri değilim.ama özellikle mine garip bi havalarda.selam vermemeler,keyfi isteyince konuşmalar.insanlardan gerçekten bıktım.dün büroya çıkarken kapıda karşılaştık,gözgöze geldiğimiz halde bi selam veremedi.ben de gittim eda'ya anlattım.dinledi sadece.ama biliyorum ki mine çoktan öğrenmiştir,bilerek yaptım zaten.şu an yaşadıklarımı bana eda yapmış olsaydı,şaşırmazdım.çünkü onun insanlarda sıkılma gibi bi huyu var.ama mine bana aşırı yakındı,her şeyini anlatırdı.geçen sene eda'ya anlatmadıklarını bile bilirdim.şimdi ne oldu ne bitti gerçekten anlamıyorum.aslında anlamakta istemiyorum.çünkü onlardan gerçekten çok sıkıldım.ailemle tanışmış,benim her şeyimi bilen,her anımda yanımda olan bu iki insanın şimdi çok uzağımda olmaları eskisi gibi üzmüyor beni.herkes kendi hayatında.zaten iki ay sonra hangisini görücem?
-o mesaj attı.eski sevgilim.sınavdan önce boş mesaj attı.sınavdan sonra
 "büşra durak sınav nasıldı"
"ee hala söylemedin"
"hayırdır derdin ne"
"nasıldı sınav"
"ne yüzle mesaj atabiliyosun"
"sen beni ararken utanmıyosun benim mesaj atarken mi utanmam gerek"
"ben seni aramadım işim olmaz atma mesaj"
"sınavın nasıl geçtiğini söyle sonra nereye gidersen git"
"bu arada dilaraylayım ben.bi sorun olursa ona sor sabaha kadar anlatır"
son iki mesajına cevap vermedim.aslında arkadaşlarım haklıydı.tek mesaj atmamalıydım ona.naparsa yapsın.aptal.dilara dediği kızda hani her okulda inek tayfa olur ya.çok çalışırlar ama çevreleri yoktur,giydikleri her şey çakmadır.işte o kızlardan.arkadaşlarıma anlatırken "ne kadar düşürdü kendini" dedim.hepsi ağız birliği etmişçesine "o zaten düşüktü,sen onu bi şey sandın" dedi.bu kadar.
-okulda yıllık için fotoğraf çekimi oldu.herkes kepini,cüppesini giydi.çok güzel bi gündü,çok eğlendik. :)

yanımdaki mert.ama hep bahsettiğim zenci kardeşim değil tabi.okul başkanımız,hansekemiz. :)
-gökhan ve fulya'yla fazla iyiyiz.okul çıkışları yarım saatliğine de olsa bi çay içip öyle dağılıyoruz evlere.pazar günü gülüşanla beraber bize geldiler.annemle tanıştılar,bi şeyler yedik,gökhan hepimize fal baktı sonra da bizim kapının önüne çıkıp bol bol fotoğraf çektik.çok güzel bi gündü ya,seviyorum onları. :)

yanımdaki gülüşan.diğerleri de gökhan ve fulya.ehe,terliklerim çok güzel. :)

bu da kapının önünde çektiklerimizden. ^.^
-yasemin,nagihan ve anılla çok çok iyiyiz.maşallah valla nazar değmesin.çok güzel bi arkadaşlığımız var.beraber diyete başlamaya karar verip bozuyoruz,sürekli evden yiyecek getiriyoruz falan. :) umarım narçe ve yasçe'yle balo elbisesi bakmak için ankara'ya gidebiliriz.tabi bunun için öncelikle kübra ablamla konuşmam gerek. :)
-son olarak her şey yavaş yavaş yoluna girmeye başladı.hayatım belli bi kalıp içine yerleşiyor sanırım.umarım böyle sürer.gidenler,mutsuzluklar elbet olucak ama önümüze bakmayı,yaşadıklarımızdan ders çıkartmayı ve yaşanılan anın değerini çok iyi bilmeliyiz.
-boşver geçmişi,şimdi mutluysak sorun yok! :))

12 Şubat 2012 Pazar

değişen onca şeyin yanında değişemeyen bir ben

biliyor musun, sen bile değiştin.bazen bazı gerçekleri öğrenmemek gerek.bazen içimizi rahatlatmasakta olur.aslında bunun başka bir açıklaması daha var: "güvenmiyosan,kurcalama" çünkü bir şeyler kurcalandıkça hiç bilmek istemediğin gerçekleri öğreniyorsun.
ben yalanlarla mutluymuş gibiydim.
bi arkadaşım onun okulundaki arkadaşlarından onunla ilgili o kadar çok şey öğrendi ki.aslında beni çok etkilemicek şeyler olması gerek.mesela okulunda -bana anlattığının tersine- sevilmeyen bi tipmiş.bi kız vardı,o kızla çıkmış.kız ölüyomuş bunun için.sırf aşkından ekişehir'i yazmış,üniversite için.ayrılıcaklarına yakın onun dersanesine gitmiş.kızı ittirmiş milletin içinde, "git" diye bağırmış.ama kızcağız hala mesaj atıyormuş buna.
kızcağız.
olaylara ne kadar uzağım.
beni tanımıyor diye düşündüklerim,baya baya biliyorlarmış.
ne gerek vardı şimdi?bunları öğrenince elime ne geçti ki?başta baya rahatlamıştım."ohh olsun,hiç sevilmiyormuş" diye.şimdi ne kadar da boş geliyor.
şu şehirden gitmek istiyorum.dersaneden her çıkışımda "kırtasiyede onu görür müyüm?" demek istemiyorum.
onu görmek,adını duymak istemiyorum.
keşke ölsen.
bir de arkadaşlarımın "iyi oldu büş sen kurtuldun bu çocuktan" demesi yok mu?
aslında ben onunla sevgili olmak istemiyorum.şimdi gelse mesela -hoş gelmez de- diyelim geldi.her şeyi açıklasa,ikna etse beni,başlasak tekrar hiçbir şey olmicak.
boka sarmak dediklerinden.
buraya yazdığım yazılarda çok melankolik görünüyorum.ama öyle biri değilim.hatta çevremdekiler "büş sen çok güçlü duruyosun,hiçbir şeye üzülmezsin"diyor.sanırım üzüldüğümü pek çaktırmayanlardanım.ama böyle olmak daha güzel.insanlar beni güçsüz sanıcağına böyle düşünsün.
lise mi bitiyor ben mi bitiyorum,bilmiyorum ama çok yoruldum,sıkıldım.kısaca BIKTIM!
bitsin artık ya.ama güzel bitsin.
bir de kepli fotoğraflarımı aldım,çok başka bi heyecan ya.iyi ki yaşamışım,iyi ki!
4 sene öncesine gerek yok 6 ay öncesiyle şimdi arasında ne çok fark var.ne kadar fazla şey değişti.
artık ben de değişmek istiyorum.

20 Ocak 2012 Cuma

nokta konmuş bitmiş en güzel hikayem

Gecenin bir saati bunları niye yazdığımla ilgili en ufak bir fikre sahip değilim.Hayatıma girdiği andan beri beni hep gururlandıran ama ocakta yemeği unutmuşçasına hayatımdan çıkıp giden adama vefa borcu.Artık kızmıyorum olan bitene,bi kalıba sokmaya çalışmıyorum hiçbir şeyi.Bi parça özlem var bu yazıda.Bana yaşattığı onca şeye rağmen bi parça özlem..
Eylülden beri bir kere bile yüzünü görmediğim,sesini duymadığım bu adamı o kadar çok özledim ki.Bir daha kimsenin yanında hissedemedim o mutlak güven duygusunu.Kimseyi deliler gibi özlemedim.Kimse için ağlamadım.
Ne çok istedim benim gibi sevmeni.Susmak yerine dakikalarca konuşmanı.Ama olmadı.
Bazen,ne yaparsan yap olmuyor bazen.
İnsanlar sen olmadan daha mutlu olucağımı söylüyor.Bela bi tipmişsin sen.Seninle ilgili bilmediğim ne çok şey varmış.Biliyor musun eskiden hep korurdum seni.Seninle ilgili kimse tek kelime edemezdi.Ama şimdi ağızlarına geleni söylüyorlar ve ben sadece dinliyorum.
Bazen diyorum mesaj atıyim.Ama olacakları biliyorum.Ben mesaj atıcam,ertesi gün güzel sevgilin okuyacak.Sonra uğraş dur.Yaşadık bunları.
Kaçamıyorum gerçeklerden.Bazen en alakasız yerde karşı çıkıyor hepsi.Oysa ben mutluydum yalanlarla.
Tükeniyorum yavaş yavaş.Sensizlik hastalık gibi arkadaşlarımı,umutlarımı birer birer alıp götürüyor benden.Sen de mutsuz ol istiyorum.Ben burda mutsuzken senin orda başkalarıyla mutlu olmanı yediremiyorum.
Hepimiz sahteyiz.Her gün bambaşka bir sahte gülüşle bakıyoruz birbirimize.
İnsanlar mutlu.Sanki içlerinde yer edinmeye çalışan tek mutsuz benmişim gibi.Ben içimde yaşayamıyorum acılarımı.Sahte gülüşlerin ardında bırakamıyorum bazı şeyleri.
Artık yaşayıp yaşamadığın bile umrumda değil.Hatta keşke ölsen.Ölsen bu kadar üzülmezdim.Çünkü aşk sevdiğin insanın mutlu olması demek değilmiş.Onun tek sahibi olmayı istemekmiş.
Bu şehirde attığım her adım seni hatırlatıyor.Acaba şu köşeden döner mi,diyorum hep.Taparcasına sevdiğim memleketimden soğuttun beni.
Kaçmak kolay mı dersin?Kaçarsak kurtulur muyuz ,uyursak büyür müyüz?

1 Ocak 2012 Pazar

benim hala umudum vaar!

Geçen koskoca bir yıla bakıyorum da..Bu sene ne kadar da çok şey kattı bana,ne kadar çok şey yaşadım.Aşkı,acıyı,mutluluğu,dostluğu,dost kazığını fazlasıyla yaşadım,tecrübe edindim.Birçok şey öğrendim aslında.Bazı insanları hayatımdan çıkardım,bazen de "bunu bir daha asla yapmayacağım" dedim.
Umarım yeni yılda bu sene yaşadıklarımdan daha güzel şeyler yaşarım.Düşünüyorum da bu sene pek parlak değildi benim için.Bambaşka bi bitterdim bu sene.Ama bu yıl eski neşesine,enerjisine,pozitifliğine kavuşmuş biri olmak istiyorum.
Aslında bakarsak sigaradan nefret eden ben bu sene bi dönem sigaraya başladım bile.Ama devamı gelmedi.Doğru düzgün içmeyi az da olsa öğrendim.Aşık olduğum insanın ne yalanlar söylediğini öğrendim.Dost kazığı yedim,hiç ummadıklarımdan.Ama hiç beklemediğim insanlar arkadaşım,en yakınım oldu.39 yaşında bir fizik öğretmeninin metallica tutkunu olabileceğini öğrendim.Kuzenlerimin ne kadar kafa insanlar olduğunu fark ettim.Kimseye değer vermemeyi,çabucak güvenmemeyi öğrendim.Yeri geldi insanların vefasızlıkları çok üzdü beni,yeri geldi en ufak şey kahkahalarla gülmeme yetti.
Hani acısıyla tatlısıyla derler ya,2011 tam da öyle benim için.
Ama bu sene daha farklı geçsin istiyorum.Kafam biraz rahat olsun.Aşk olmasın,mutsuzluk olmasın.Sadece sevgileriyle huzur veren insanlar olsun yanımda.İnşallah hayallerimi gerçekleştirebilirim.
Bu sene kendime güvenmeyi ve kendimi sevmeyi öğrenmem gerek! :)