18 Aralık 2011 Pazar

duygu karmaşaları

Son 2 haftadır bir koşuşturmacadır gidiyor.Okul sınavları vardı.Sınav haftasında ekstra soru çözmek imkansız.Sınavlar bitincede çok fena bi yorgunluk oluyor tabi.Onu da geçtim,yıllıklar başladı.Hepimizde bir heyecan,mezun oluyoruz.Ama ne biliyim sıktı sanki.Yıllık yazmaktan,bilgisayara geçirmekten kusucam artık.Bide en sona benden uzun,güzel bir şeyler yazmamı bekleyenleri bıraktım salak gibi.Uğraşıyorum işte şimdi.Bir de yıllık fotoğrafı var tabi.Birer ikişer herkes çektirmeye başladı.Ben vakit bulup gidemedim hala.Dalga geçtiğim salak pozlardan birini vericekmişim gibi geliyor.Bakalım,hayırlısı..:) Aslında tatlı heyecanlar bunlar.Ama son sınıf olmanın verdiği hoşluğu ygs-lys ikilisi sayesinde çok yaşadığımız söylenemez.Özel ders ödevleriyle boğuşup duruyorum.Özellikle fizik hocam Kıvanç hocanın konuşmaları acayip motive ediyor beni.Geçen gece 11buçukta uyumayın,çalışın diye mesaj atmış.Canım ya..:) Bu senenin sonu nasıl olucak gerçekten çok merak ediyorum.Ama umarım hem benim hem de arkadaşlarım için en iyisi olur.
Sınavlardan,yıllık işlerinden yeterince bunalan Büş,buraya içini dökmek istedi işte. :)
Aslında kafam şu an çok karışık.Sanırım Eda ve Mine'yi özlemeye başladım.Hani demiştim küsmedim,konuşuyoruz hala.Ama sadece haftada bir matematik dersinde beraberiz.Onda da o eski samimiyet yok tabi.Şaka gibi ama ikisine de doyasıya sarılmayı fena halde özledim.Benden yıllık istemişlerdi.Tamam demiştim ama yazmayı çok düşünmüyordum.Aslında hala da düşünmüyorum.Ama ne biliyim bi başlasam bütün anılarımızı ve yazın patlak veren olayı yazsam,çok rahatlicam gibi geliyor.Napıcam bakalım..
Bir başka konuda diğer bi arkadaşımla ilgili.Okumaz biliyorum ama adını yinede yazmicam buraya.Hani bi insanla çabucak samimi olursun ve bazı şeyler başlarda batmaz.Ama iyice tanıdıktan ve arkadaşlığınız ilerledikten sonra bu şeylerin farkına varırsın.Benimkisi aynı öyle.Şu an çok samimi olduğum bi arkadaşım aslında kafa dengim olduğunu düşünmüyorum.Ben her türlü insanla arkadaş olabilirim.Biraz hümanistim sanırım :) Ama bu biraz farklı bir durum.Bazen elimde olmadan soğuk davranıyorum o da sürekli bunun nedenini soruyor ve geçiştiriyorum.Ve ve ona yıllık yazmak hiç içimden gelmiyor.Nasıl bu kadar soğudum gerçekten anlamıyorum!
Bunlar dışında her şey normal gibi.İsmail hocanın çektiği fırçadan sonra biraz olsun kendime gelebildim.Ama dersane işleri çok fena.Birkaç hoca ayrıldı falan.Belki dersaneyi bırakırım.Napıcam hiç bilmiyorum gerçekten.
Bi açıp bi kapadığım feysimi 2 önce kesin bir şekilde dondurdum.Bazı salaklıklarımdan ötürü aslında ama açmicam bi daha.Yani umarım :(
Ha bide Elif'e yazdığım yıllık 3,5 sayfa tuttu ve bence güzel oldu.Umarım o da beğenir. ^_^
Kübra ablamla dışarı çıkmayalı oldu biraz belki 2-3 haftadır ama olsun uzun benim için. :) Şöyle bi barlar sokağında turlasak,lemanda bir şeyler yesek hiç fena olmazdı.
Yeni yıl geliyoor!Ve tabiki benim bir planım yok.Dışarı çıkmaya gönüllü pek kimsede yok zaten.Herkes bu seneye seneye üniversiteli olucaz bu senede ailemizle son defa takılalım gözüyle bakıyor ama olay bence öyle değil.Çünkü bizim evde bir eğlence olmuyor. :) PTT olayı yani. :) Erkekler de kızsız eğlencelerinde tabi.
Hayatım böyle geçmekte işte.Demin tvde bakınırken Şehir Manzaraları diye bir program gördüm.Sunucusu Esra Elönü'nün kapalı olması ne yalan söyliyim beni çok şaşırttı.Habertürk gibi bi kanalda daha doğrusu stv ve kanal7 gibi kanallar dışında böyle bir durum olması çok şaşırtıcı.Biraz araştırdım nette.Gerçekten değişik biri gibi.Özellikle Ayşe Armanla olan röpörtajı.
Öyle yani hayat böööyle akıp gidiyor.

4 Aralık 2011 Pazar

büyümesek ya

Ben artık büyümek istemiyorum.Böyle kalalım.Lise bitiyor lan şaka gibi.Ne kadar çok şey yaşadım,ne kadar farklı duyguları tattım,ne kadar değişik insanlar tanıdım.Çok şey öğretti bana lise hayatı,çok şey kattı.Yıllıklar başladı.Kimseye bi şey yazamam derken kime ne yazsam gözlerim doluyor.Ne kadar çok anı birikmiş meğer."Her güzel şeyin bir sonu var." demiş büyüklerimiz aynı ondan işte.Üniversite ortamına tabiki özeniyorum,istiyorum ama ne biliyim lise gibi olmicak sonuçta.Herkes daha farklı olucak.Çeşit çeşit insan işte.
Bakalım üniversite bana neler katıcak?

20 Kasım 2011 Pazar

ve geri kalan her şey..

aslında nerden başlicağımı,nasıl yazıcağımı bilmiyorum.şu an cümlelerimi toparlayabiliceğimi de pek sanmıyorum.ama bi başlıyim,belki devamı gelir.
en son nerde kalmıştım.
hah, tamam hatırladım.
çok yeni bir şey olmadı,çok güzel bir şey de olmadı.hep can sıkıcı şeyler oldu.
hani o vardı ya adını söylemediğim,geçen sene hayatımın içine eden insan.onla biraz olaylar oldu.ama onu 2 aydır ne gördüm ne konuştum.feysten,telefondan kısaca her yerden sildim ismini.arkadaşlarıma da söyledim ondan bahsetmeyin,onu sormayın diye.çünkü adını duymak bile iyi değil,onu anlatmak falan.bazen konuşuyorum onla ilgili.ama hemen susuyorum çünkü uzun uzun anlatmaya takatim kalmadı.artık tükendi ona olan her şey.ne kadar yanlış tanımışım,saf saf her şeyine inanmışım.o yüzden artık buraya onla ilgili yazdığım son şeyler bunlar.çünkü ne o geri döner ne ben geri giderim.
eda ve mine'yle hatta melikle de aram bozuktu bilindiği üzere.hatta ben onlar yüzünden matematik dersini bırakıcaktım,aynı gruptayız çünkü.ama sonra bi şekilde düzeldi.düzeldi derken hemen açıklıyim.derse gidiyorum,normal konuşuyoruz.ama onun dışında hiçbir şekilde görüşmüyoruz.eski samimiyetimizden eser kalmadı yani.bi ders çıkışı fotokopiden sonra mine'ye neden bu kadar çok konuştunuz arkamdan,ben naptım size dedim.senle alakalı hiçbir şey yok.bize sürekli "onu" anlatıyodun,sürekli üzülüyodun dedi.başta çok hak verdim.evet,ben eda ve mine'ye hep onu anlattım dedim,sıktım onları dedim.ama sonra düşününce onlar benim dostum değil miydi?ben onların sıkıntılarından,üzüntülerinden ya da mutluluklarından bıkmış mıydım?hayır.ikisi içinde ayrı ayrı çok uğraştım.şimdi vaktim olsa uzun uzun yazardım da hepsini.sonra dedim hiçte haklı değiller.dost dediğinin ne olursa olsun dostunun yanında durmasını bilir.ama onlar ne olduklarını böylece göstermiş oldular.böylesi iyi oldu aslında.çünkü hayatımda hiç dost kazığı yememiştim,tecrübe oldu.ama onlara bu konuyla ilgili tek bir şey söylemedim.derste de gayet düzgün davranıyorum.hani derler ya "işimi çıkıştırana kadar".ha işte aynen öyle.bu sene bittikten sonra ne onları görürüm ne onlarla konuşurum.lise hayatımdaki birkaç güzel anı olarak kalıcaklar.melik'i saymıyorum bile.ben zaten ona hiç değer vermemişim.geçen doğum günüydü.kutlamadım.arkamdan onca laf söyleyip,yolda karşılaşınca yüzüme gülen bi ikiyüzlünün bide doğum gününü kutlayamazdım.
onun dışında başka değişiklikler oldu hayatımda.uğurcanla aramızı düzelttik.sanırım elif'in de uğurcan'a olan siniri biraz olsun geçti.ikisini de çok seviyorum.onlarla o kadar güzel anılarımız var ki.umarım daha güzellerini yine beraber yaşarız.
bayramın son günü aybüke'yle buluştuk.ortaokuldan arkadaşım,istanbul'da şimdi.aslında eda'da onla baya samimiydi ama insan vefasız olunca samimiyet falan kalmıyormuş.aybüke'yi çok özlemişim gerçekten o kadar çok anlatılcak şey varmış ki.o anlattı,ben anlattım zaman aktı gitti.aybüke'den sonra aylin,emre ve mete'yle buluşup,lemana gittik.o geceden aklımda kalan tek şey,malibu.mete söyledi,tadına baktık.tek kelimeyle harikaydı.kızlarla çıkıp malibu içmeyi düşünüyoruz. :) sanırım şu ana kadar içtiğim en tatlı içkiydi.
bir de ben bir şey fark ettim.eda ve mine hayatımda diye ben kimseyi tanımak istememişim,elimin tersiyle itmişim çevremdekileri.onlar gitti ama hiçte yalnız kalmadım.aksine daha çok arkadaşım oldu.ve hiç çaba göstermediğim halde.mesela dersanede aslı'yla çok samimi olduk.okulda yaseminle,nagihanla,anılla.
öyle işte.hayat akıp gidiyor ve ben gün geçtikçe hiç beklemediğim şeyler yaşamaya devam ediyorum.
eksiliyor zannederken bi yerlerden de arttığının farkına vararak.
bu arada reiki ve astrolojiye çok merak saldım.reiki anlattığım çoğu kişiye saçma geldi aslında ama neyse işte.
kalan ve gelen sağlarla mutluyum,siz de mutlu olun.
iyi pazarlar!

17 Eylül 2011 Cumartesi

bazıları piçtir

belki günler geçtikçe içimdeki acı azalıcak belki ben de unutucam belki ben de onlar gibi olabilirim
aslında ben bu kadar üzülmezdim bu kadar takmazdım bu kadar sevmesem gerçekten umrumda olmazdı
şimdi üzülüyorum evet koydu işte onların yaptıkları koydu
uzun uzun anlatmak istemiyorum
şu an yapmak istediğim tek şey sinirimi kusmak,nefretimi dökmek
asıl koyan ne biliyo musun
ben onları herkesten böylesine ayrı tutarken,dosttan öte görürken onların arkamdan piçlik yapmaları
piçlik lan işte bunun adı sadece piçlik
kimseye güvenme
sen benim gibi herkese değer verme
benim gibi saf olma
herkese yüzün gülsün ama asla değer verme
sonra tepene çıkıp arkandan öyle bi konuşurlar ki
yapabildiğim sadece susmak
çünkü ben biri ya da öteki değilim
ben büşrayım
ben onlar gibi yapamam onlardan olamam
sadece susup,uzaklaşmalıyım
geçicek
her şey çok güzel olacak
biliyorum

31 Ağustos 2011 Çarşamba

ha bu arada

kendime bir tumblr edindim,ehehe.
halbukisakindim

hadi kompozisyonla tatilimizi anlatalım!

hiiç sormayın yani nerdeydin falan diye.aslında hep burdaydım da yazasım gelmedi işte,ne biliyim.ama anlatıcam her şeyi söz.tatil bitti zaten,ben de bi özet geçiveriyim tatilimi.
öncelikle antalya konyaaltı'na gittik.annem,ben ve kardeşim.babam burda kaldı,her zamanki gibi.antalya günleri muhteşemdi diyebilirim.otelde kalmadık,annemin kuzeninde kaldık.evi havuzlu falan olunca çok güzel oldu haliyle.ayben var,kuzenim.takıldık baya onunla.evde gizli gizli vodka içtik,saatlerce dertleştik,herkes yattıktan sonra oturup müzik dinledik,dedikodu yaptık.bazen birbirimize basit nedenlerden dolayı kırılsakta üstünde durmadık.kısaca çok güzeldi.antalya'nın en güzel yanı market çıkışı bedava bira dağıtmaları ve evin hemen yakınlarında hollanda'dan gelen ilginç bisikletlere binmemiz oldu.(üşenmediğim bir gün fotoğrafları koyarım.)10 gün kaldıktan sonra eskişehir'e döndük tabi.evde de boya,badana vs sıkıcı işler oldu.zaten temmuzun sonuna doğru benim fizik dersi başladı.sonra da dersane,matematik dersi falan.bi koşuşuturmacadır gidiyor.dersaneye sabah gidip öğlen geliyorum ama o kadar yorucu oluyor ki anlatamam.uyku düzenimi falan oturtabildim sonunda.12 gibi yatıp 8de kalkabiliyorum,çok şükür.
neyse gelelim en önemli meseleye.hani hatırlar mısın bu postu okuyan insan benim eda ve mine adında çok yakın iki arkadaşım vardı?onlara bi şey olmadı,hala varlar.ama sanki benim için yoklar artık,sıradan iki insandan önemli değil benim için.şimdi merak ediyorsun dimi,kimselere değişmediğin bu iki arkadaşın hakkında niye böyle düşünüyorsun diye.hemmen anlatıyım.
sen çok değer verirsin,karşındaki değer vermez sen de çeker gidersin yani.ahaha delikanlıyım ya sfjdsldfkjs.
neyse neyse görmezden gelindim açıkçası.her tenefüs gidiyorum sınıflarına ama benim yanıma gelen yok,benimle konuşan yok.sanki dünyanın merkezindelermişçesine tavırlar,havalar.diyorum bir şey mi yaptım falan cevapta vermiyorlar.ne diyebilirim ki.insanlar kendi tercihlerinin sonuçlarını yaşıyorlar.başta çok üzülüyordum.ama elden bir şey gelmeyince üzülmekte boşuna.sonuçta tek dostum,arkadaşım onlar değil.birileri gider,birileri gelir.kalan sen olursun ve hayat devam eder.
sadece kendimi seviyorum.

16 Haziran 2011 Perşembe

Serdoşum.

sabah serdar'dan bir mesaj."ben seneye başka okula gidiyorum." hiç bu kadar üzülüceğimi tahmin etmiyordum.ama resmen koydu yani.serdar,serdoş gidemez ya.sınıfta başkalarıyla uğraşıp,dakikalarca güldüğüm insan gidemez.üzgün olduğumda "pampaa yaa" diye yanıma gelen çocuk gidemez.canımı sıktığında o koca göbeğine yumruk attığım çocuk gidemez.ya da her teneffüs gelip "öğlen ne yiyoz" diyen çocuk.gidemez işte,gitmesin.panpa diyemez o hep pampa der.bide gittiği okul onun okulu.onun işte.onun ve sevgilisinin okulu.o önemli değil de serdar olmadan sınıf çok sessiz olucakmış gibi geliyo,bilmiyorum.seneye zaten son senemiz.görüşemeyiz hiç.ondan sonra da üniversite allah kerim.mesajı okuduktan sonra gözlerim doldu bi anda ağlamaya başladım.ama diyorum ya hiç bu kadar olucağımı tahmin etmezdim.umarım ailesinin bu kararı onun için en iyisi olur.çünkü gerçekten o iyi yerlerde olmayı hak ediyor.belki abartıyorumdur.sanki o başka bir şehire gidicek gibi konuşuyorumdur.ama bunları hissediyorum.
seni çok seviyorum be pampam.
nerde,kimlerle olucağımız,ne yapıcağımız hiç önemli değil.
her zaman yanındayım.
ve sen benim biricik dostum,
biricik pampamsın.

15 Haziran 2011 Çarşamba

3 deli dana

bugün canımın iki yarısı,hayvanlar gibi özlediğim bidenelerimle buluştum.ya cidden çok özlemişim ya.arkabahçeye gittik önce.oturduk baya.aslında çok konuşmadık,sustuk.ama onların yanımda olmasını hissetmek bile çok çok güzeldi.özlem böyle bi duygu bence ya da ben özlediğim kişiye karşı böyle hissediyorum.hani gelsin,çok konuşmasın.yanımda nefes aldığını biliyim.seviyorum yani kısaca.geleni geçeni çekiştirdik tabiki.arkabahçenin garsonları da ayrı bi olay.içtiğin şey biter bitmez alıveriyorlar.yağmur iyice hızlandığı sırada kalktık ve koşa koşa burgerkinge gittik.çok eğlendik gerçekten.salak salak güldük.mal mal konuştuk.her zamanki gibi.babetlerim acıttı biraz.ben de çıkartınca baya dalga geçtiler benle. -.- ordan da doktorlarda gezdik,insancıla gittik falan.doktorlarda çakma gözlük denerken murat'ın eda'ya attığı "gözlükler güzel mi?" mesajı süperdi.mal mal etrafımıza bakınırken karşıdaki camdan çıkıp el salladı.güzeldi bee.
gıvırcıh, janımsın.




allahına gurban yarim.

kitap kurdu sanki.şimdi yanımda olsan diceğim şeyi çok iyi biliyosun aslında.
"göt kafalı"

saçlarım ne garip olmuş böyle.

biz birbirimizin saçından kaytan bıyık yaparız.

14 Haziran 2011 Salı

biraz hüzün bi parça da şeker

az önce tuna kiremitçi'nin kitabını bitirdim.bu işte bir yalnızlık var.okuduğum 2.tuna kiremitçi kitabı bu.daha önce sanırım geçen sene ilk ve en çok satan romanı olan git kendini çok sevdirmeden'i okumuştum.o çok çok daha güzeldi.ama bu da güzeldi.anladım ki bu adamın kitaplarına garip bi hüzün,bi parça yalnızlık var.git kendini çok sevdirmeden'i okuduğumda saatlerce aynı yerde oturmuştum.o kadar üzülmüştüm ki.belki kitapta üzülücek bi şey yoktu.zaten kitabın sonu belli bile değildi.ama bilmiyorum garip bi hüzün var işte.bu kitabı okuyunca öyle olmadım.ama yine de üzücüydü biraz da sıkıcı.
gelelim neler yaptığımda.pek bi şey yapmıyorum açıkçası bugünlerde.dün yine evdeydim.4 gibi eda geldi.gittik seneye matematik dersine başlayacağımız hocanın yaz ödevini aldık.fotokopiye 9 lira bayıldım.içim acıdı yeminle.sonra dersaneler sokağında oturduk.atakan geldi.3 kişi bi banka sığmaya çalıştık.atakan'ın sigara içmesini bekledik.eda sürekli tiksindi falan.ben alıştım biraz.içen arkadaşlarım çoğaldıkça alıştım haliyle.biraz sigara muhabbeti yaptığımız için atakanla eda kızdı.sonra onlar derse gitti,ben eve geldim.annemle takıldık,kitap okudum falan.akşam da babamla tartıştık.o kadar gereksiz bi şeyden dolayı ki aslında.sinirlerim bozuldu.odama gittim falan.üzgünken,kızgınken ya da çok mutluyken aklıma hala o geliyor.artık gelmesin demiyorum,diyemiyorum.alıştım çünkü.oturdum ağladım sinirimden.sonra yine kitap okudum.
bugün fizik dersi vardı.ama sabahtan beri beni saran karın ağrısından kurtulamadığım için gidemedim.devamsızlığım 17 gün olmuş.kitapta bitti.mine'yi özledim.

11 Haziran 2011 Cumartesi

asortik valla

bugün ablamla gezmeye çıktık.ablam diyorum ama amcamın kızı.ama o benim canımdır,çok severim. ^^. öncelikle lemankültür'e gittik.hiç gitmemiştim.hoş bi yermiş.tabi bide özenti genşler olmasa daha güzel olurmuş.tavuklu fettucini yedim ayıptır söylemesi.
Ablaam. *-*







daha sonra esparka gittik.mango'da indirim varmış.allahım o nasıl bir kalabalıktı öyle.kabinde,kasada sıra bekledik hep.kendime böyle üstü bol altı dar pantolon,tişört ve babet aldım.esparktan sonra burda bissürü şubesi bulunan varuna kafeye gittik.her şubesinin farklı bir adı var tabi.bizim gittiğimiz cafe del mundo idi.+18dir kendisi aslen.varuna'yı çok seviyorum sahibi dünyayı gezmiş.ve her gittiği yerden plakalar,tabaklar,değişik süs eşyaları ve bissürü de fotoğraf getirmiş.kısaca fazla orjinal bi yer.hani her şehire kısmet olmayacak cinsten.ordan sonra da aldık elimize bardak mısırlarımızı doktorlar caddesinde gezdik.sonra da eve.ablamdan bissürü kitap ve film sömürdüm süper oldu.evden de annemle yürüyüşe çıktık.çok güzel bi gündü.mutluyum o yea. *-*

9 Haziran 2011 Perşembe

gökçe'nin mesajı

seni mutlu görmek istiyorum.cidden istiyorum.yani mutlu göründüğünde bir yanının onu düşünmesini istemiyorum.çok mutlu ol istiyorum bul onu.seninde hayatını değiştiricek bir kişi var ve bul onu istiyorum.

var ya
iyi ki yanımdasınız.

müjgan'ın mesajı

Sen de garip bir insansın bence sana uydu.Adını bile anmazken,birilerinin söylemesinden rahatsız olurken hala içinde ona dair koca bir aşk var.Bunu ondan da,bizden de hatta kendinden bile saklıyorsun.Kendinle baş başa kaldığında kabullenip ağlıyorsun.Duygularını bir kafese koyup vurdumduymaz gibi geziyorsun tüm gün.Ama akşam kafesten çıkardığında mahvediyorlar seni.Bırak özgür olsunlar.İstersen ağırlığını koyup söylersin de sevdiğini.Ve biliyor musun bu onu pişman eder çünkü hem seni istediği gibi yaşayamadı hem de yeni sevgilisi tipi olmayan bir bok çuvalı.Bırak o yansın derdine.Seviyorum ama bittik artık olmaz de.Ya da söyleme fark etmez.Yalnızca vurdumduymaz olma,duygularını da al yanına.Yeri geldiğinde hüzünlen,ağla.Yeri gelse de gelmese de gülersin zaten o garanti.Ama bizden de ondan da saklasan da gerçekleri,kendinden saklamaya çalışma.

7 Haziran 2011 Salı

çırptım çırptım karıştırdım

bugün aylinle okuldan kaçtık.başta gezicektik ama hava pek sıcaktı.marketten bir şeyler alıp eve geldik.aylin'e makarna yaptım.klasik ama bir o kadar leziz sosumla. :) beğendi kendisi de. *-* dün canım sıkıldı netten tatlı tariflerine baktım.en çok ilgimi çeken muffin ya da cupcake diyelim onlar oldu işte.aylin gittikten sonra yaptım.kısaca bugün hep mutfaktaydım ve şu an çok yorgunuuum.hani hep derler ya tatlı yorgunluk falan.yorgunluğun tatlısı matlısı yok yani.ha bide izliceğimiz filmlerin listesini yaptık aylinle,umarım izleriz. *-*




görmemiş muffin yaparsa böyle olur. *-*

6 Haziran 2011 Pazartesi

gondol dediler yok olmaz dedim ama oldu bi kere

dün feriha'nın tekrarını izliyordum ki elif aradı.o da izliyormuş.bize gel dedim,gelmedi.bu arada feriha ilk başladığında hiç sevmiyordum,sonra garip bi şekilde sevmeye başladım.neyse.sonra 6 gibi elif tekrar aradı,dışarı çıkalım diye.buluştuk,sonra uğurcan'ı dersten aldık.gezdik işte.adalardaki burgera gidip dondurma yedik.dedikodu yaptık bolca.sonra boş boş yürüyorduk ki uğurcan lunaparka gidelim dedi.lunapark kültürü olan bi insan değilim.çok az gittim ve gittiğimde de çok küçüktüm.öyle gondola,kamikazeye veya şimdiki adıyla rangera falan hiç binmedim.onlarda tam tersi çok seviyorlar.özellikle elif hiç korkmuyor.neyse efenim onlar rangera bindi.ve hiç korkmadılar,uğurcan bana şebeklik yapıp durdu.sonra beni zar zor ikna edip gondola bindirdiler.ilk defa gondola biniyordum ve hayatımda hiç bu kadar korkmamıştım heralde.bide bu salaklar bana yukarı bak demedi hiç.ortalarında oturuyordum ve sürekli aşağı baktım,kollarım,bacaklarım o kadar çok titredi ki.sonra yukarı bakabilmeyi keşfettiğimde kendime geldim,bildiğim ne kadar dua varsa okudum.yukarı baktığımda çok güzeldi ama böyle garip bi özgürlük duygusu sardı.gondol durduğu anda uğurcancığım kusuverdi.neyse olur öyle.elif'in de midesi baya kötü oldu.tabi hem ranger hem gondol.bu ilk deneyimimi elif ve uğurcanla yaşamak çok güzeldi,her ne olursa olsun. :)

4 Haziran 2011 Cumartesi

yaz geldi,sınavlar bitti sayılır falan

sınav haftası da bitti sonunda.matematikle ingilizce kaldı çok şükür.bu hocaları anlamıyorum ya anadolu lisesi olucaz bide notlarımız çok düşük.son sınavları da kolay yapmak yerine iyice zorlaştırmışlar.bu hafta nasıl geçti hiç bilmiyorum valla.salı günü gidemedim okula,hastaydım.önceki gece geçmedi bi türlü başımın ağrısı.çarşamba günü de aylinle kaçtık okuldan.esparka gidip yemek yedik.stradivarious'tan kot aldım kendime.ne zamandır aklımdaydı şöyle koyu lacivert bi kot almak,aldım sonunda.öyle işte.
bugün fizik dersini de iptal ettim.baya yorgundum.zaten akşam da bir sürü misafir geldi.hatta bazıları yarım saat önce gidebildi.yorgunuuum.
yarın dersanenin yemeği varmış,gitmeyi düşünmüyorum açıkçası.pazar günü de müge'nin doğum günü var,lemanda.giderim heralde.öfff bide hediyesi var bu işin.hediye almak mesela değil de ben beğenemiyorum ya.neden böyleyim bilmiyorum.bide kesin giyicek bir şey bulamam ben.öf valla öf.

ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaaaz kii diyorum bu saatte mfö'den benim gibi uyumayanlara gelsin bu şarkı uleeen.

Rory'den miim!:)



mimin konusu "güne hangi şarkıyla başlamak istersin?" imiş.aslında ben bu şarkıyı da coldplay'in diğer şarkılarını da güne başlarken değil,günün her saatinde defalarca dinleyebilirim.seviyorum uleen.
teşekkürler rory'm.seni severim pek çok. *-*

28 Mayıs 2011 Cumartesi

okeyde iddialıyımdır yani

bugün yine çok serseriyim.kuzenlerimle gezdim.arenaya gidip okey oynadık.belli oluyor mu bilmiyorum ama küpelerimi de kuzenim yapmış bulunmakta.





çok entel sanma ya okulun tiyatrosu işte






bi voleybol oynamış okulda.öf yani.bana gelen toplar hep manşetlikti.ve şu an iki kolumda da mor benekler var.böyle hastalıklıymışım gibi durmama sebep oluyor.sonra eve geldim.çok az vaktim vardı.duşa girdim,hazırlandım.dilara ve aylinle buluştum.sonra ezgi'de dahil oldu.beraber fizik dersine gittik.ders bi garipti yani.baya garipti aslında.bu senenin konularını bitirdik yani çok şükür.dersten sonra okulun tiyatrosuna gidicektik."naaş-ı muhteremler" benim için çok değerli arkadaşlarım oynuyordu.erkul,oğuzhan gibi.zaten çalıştıranların bilal hoca ve emel hoca olması bile tiyatroya gitmem için sebepti.aylinin babası aldı bizi dersten.gittik ekm'ye.baya kalabalıktı.tüm hocalar,öğretmenler falan.bide böyle ortamlarda öğretmenleri daha rahat görüyosun ya hani böyle eşlerini,çocuklarını falan da.özellikle ersin hocanın eşi çok tatlıydı.yani öyle bi adam için o kadın angelina jolie'ydi mübarek.ve ve ve burcu hocanın oğlu.nasıl tatlıydı anlatamam.tiyatroda hepimiz aynı sıradaydık aylin,müge,sezer,onur,uğurcan,mert,elif.kendi aramızda da baya eğlendik.çıkışta ramazan,müge,sezer,onur,uğurcan,elif ve ben adalardaki burgera gittik.erkeklerin yemek faslı bitince de arkabahçeye gittik.ama benim uykum geldi.çok kalamadım yanlarında babam da almaya geldi falan.elifle onur'un tavla sonucunu çok merak ediyorum açıkçası. :) ya bide giderken şemsiye tutalım mı hanfendiiii diye yırtınan 1-2 salak garson oldu.erkek değil mi işte.götler.ha ha ha saaahi biri vardı tanıyodum ama hiç görmemiştim kanlı,canlı.o beni tanımıyodur büyük bi ihtimal.burgerdan bi çıktık onunla karşılaştım ve göz göze geldik.bi an kaldım böyle.ama çok salakça lan.bunu da kimseye anlatmicam yazdım sadece buraya.serdar ortaç'ın elimle şarkısı fenaaa.
Elifim sen benim,canımsın.

hey oley mim!

JG mimlemiş beni.yorumlarını görünce sevindiğim insan,teşekkür ederim.umarım twitterın vardır :D sevdim ben seni ya.alsana çok sevdiğin kalplerden ♥

Mimin konusu ben küçükken...sanıyordum.
Ben küçükken televizyonda bir oyuncak reklamı falan gördüğümde televizyonun camını kırarsam eğer o oyuncağı alabileceğimi sanıyordum.
Ben küçükken dünyanın en lezzetli yiyeceğinin sosis olduğunu sanıyordum.belki de öyledir ha?
Ben küçükken gece odama biri gelicek sanıyordum hep,korkuyordum falan.
Ben küçükken daha doğrusu annem hamileyken doğacak kardeşimin sarışın,şişman,renkli gözlü olucağını sanıyordum.ki annemin,babamın ve benim esmer oluşumuza ayrıca ailede renkli gözlü bulunmayışına rağmen.
aklıma başka bir şey gelmedi yahu.

26 Mayıs 2011 Perşembe

acun beni miami'ye götürsene

göt fizy.1 saattir açmadı ya şarkı.sinir oldum.youtubela uğraşıyorum şimdi.gece'nin ben öldüm şarkısı çok güzel lan.model'in değmesin ellerimiz şarkısı da güzel ama ne biliyim biraz fazla ergen sanki.yani bana bile ergen geliyo.şimdi izliyorum da Jennifer Lopez'in klibini de bu kadın niye bu kadar taş? -.-
survivor'ın bu haftaki ödülü müthiiş.miami-chicago maçını önden izlicekler.bide üstüne ömerle görüşüceklermiş.gidip ben yarışiyim lan o derece.

24 Mayıs 2011 Salı

senin bu yaptığına ibnelik demezler de ne derler?

cumartesi günü öyle geldi geçti işte.pazar günü gittim dersaneye.az kişiydik.o da vardı.ama ders falan işlenmiyodu,oturuyoduk öyle.sonra elif mesaj attı,buluşalım diye.kaçtım ben de dersaneden,hiç çekemicektim zaten.elif,aysuhan,ben bowlinge gittik.itiraf ediyorum hayatımda ilk defa oynadım.elif bize o kadar artistlik yaptı,kendisi sonuncu oldu.57 puanla 2.yim ben de.zevkliymiş ama sevdim baya.ordan klasik mekanlardan biri olan venedik'e gidip dondurma yedik.ve tabiki acıkıp burgerking'e gittik.kanatlı çıkışı onun sevgilisini gördüm.elifle aysuhan'a gösterdim,beğenmediler.ahahahayt.neyse.kız da beni fark etti ve cins cins bakmaya başladı.böyle sırıta sırıta,yüzünde alaycı bi ifade.umursamadım.eliflerle biraz daha dolandıktan sonra eve gittim.tam apartmana girerken arkamdan biri hişt pişt falan diyo.döndüm arkamı onun sevgilisi.tanıyo musun beni,gel biraz konuşalım dedi.çıktık dışarı.onunla aramızda geçenher şeyi biliyormuş.her konuşmanızdan,her mesajından haberim var dedi ve şok oldum.çünkü o bu tarz şeylerini kimseyle paylaşmayacak bir tipti.yani ben öyle sanıyormuşum.bana onunla konuşmaya devam ettin,biz 3 aydır çıkıyoruz dedi.çok inanmadım açıkçası.eğer 3 aydır çıkıyolarsa yazık kıza.çünkü bu arkadaş 3 ay önce bana beni sevdiğini,sevgilisinin olmadığını söylüyodu.benle bi alakası kalmadıktan sonra okulda bi kızı kestiğini anlatıyodu.ki o kızı tanıyorum,şu an çıktığı değil.yani bu arkadaş biriyle çıkarken hem bana hem de bir başkasına yavşamaya devam etti.belki daha başkaları da vardır.e dedim niye şimdi ilan ettiniz herkese.orası biraz karışık bilmem ne dedi.bide aklı sıra tehdit ediyo beni.yok benim numaramı istemiş o vermemişte,yok konuşma bakışma olmicakmışta.aptal!benim onunla alakam kalmadı alakam.anlıyo musun beni?ama var ya hani ben ağlıyodum ya daha cumartesiye kadar bu salak için şimdi içimde hiçbir şey kalmadı.başta çok kızgındım,sinirimi atamıyodum sanki.kafamda bir sürü soru işareti vardı.ama şimdi diyorum ki ikiside çıkmasın bi daha karşıma.ne yaparlarsa yapsınlar,umrumda değil.bunu çok içten söylüyorum,gerçekten.ilk doğru düzgün aşk hikayemde böylece bitmiş oldu.ben bide bunu ilk aşık olduğum falan gibi düşünüyodum aksine o hayatımda tanıştığım ilk ibneymiş.bana ilk piçlik yapan insanmış.şimdi ne hali varsa görsün.
o değil de bugün okul çıkışı uğurcan,elif,ben uğurcan'a ayakkabı almaya gittik.baya eğlendik.çok özlemişim onlarla gezmeyi.uğurcan'a yemekte ısmarlattım keyfim yerinde. :) e o zaman gittim ben!

21 Mayıs 2011 Cumartesi

sonra sen onun elini tuttun ya hani

bekledim.ben de seninle beraber bekledim,onu.sevgilini.belki dedim görürsem iyice biter her şey.dedim belki kendime gelirim.sonra o geldi.beraber yürüyordunuz.karşıya geçtiniz ya hani.biraz durup konuştunuz.sonra elini tuttun onun,sımsıkı.hani tuttun ya sen onun elini.ama ben tutamadım gözyaşlarımı.yürüdüm.yürüdükçe ağladım.mine vardı yanımda,sustu.ne diyebilirdi ki.sonra eve geldim.girdim yatağa,ağladım.bi an yastığa baktım.rimellerim akmış.kalktım.aynaya baktım.onunla kendimi karşılaştırmaya çalıştım.rimelleri akmış,ruju silinmiş,saçları birbirine girmiş ben.benden çok daha ince,boyu sanki biraz daha kısa ve saçları dümdüz olan o.hani sen tuttun ya onun ellerini,benimkileri tuttuğun ellerle.o sımsıcacık ellerinle tuttun ya hani.gözlerim yanıyor,deli gibi ağlıyorum.evet,ağlıyorum işte.belki gözyaşlarımdan akar gidersin.belki.hani ben bi kere daha böyle çok ağlamıştım.sonra demiştim sana.herkes o seni sevmiyor diyor.sen de kim demiştin.arkadaşlarım demiştim.sonra demiştin ki "sevmiyor olsam katlanır mıym sanıyorsun."
şimdi ne düşünüyorum hep,biliyor musun.hani ben senin beni sevdiğine inanmamıştım.sen de mesaj atmıştın.
"öyle seviyorum ki.bi gülümsüyosun,böyle bi rahatlamam yok.bi dudak büküyosun,ben de üzülüyorum.o kadar çok seviyorum ki seni."

20 Mayıs 2011 Cuma

şimdi komik değil ama o zaman çok komikti

dün herkes deprem şokunu atlattıktan sonra depremle ilgili geyikler başladı haliyle.anılla konuşuyoduk.
Anıl: -apartmandaki herkes aşağı indi :-D
Ben: -herkes pijamalarıyladır :-D
Anıl: -e heralde.ama benim üstümde şık,siyah bir takım elbise vardı :-D
Ben: -lsjfghdklgdsnkgdlgbsdlkfbgsdljsdblndvblddfkbndfkb

hissedemediğime üzgünüm açıkçası

dün gece deprem oldu lan!ya ben saçımı kurutuyodum bi baktım babam karşımda bana sesleniyor.kapattım "noluyo yeaa" diyodum ki annem çabuk gel,deprem oluyo dedi.montları giydirdi bize.oturduk öyle.aylin'in faceine bi baktım herkes depremle ilgili şeyler yazmış,twitterda da öyle.ergeniz yaa.öyle işte.
son aldığım ojemi sürdüm demin.kırmızı böyle pek tatlı.annemle kahve içtik.şimdi takılıyoruz karşılıklı.
formspringi msn haline getirmeyi başardım.soru falan sormuyorum adam gibi muhabbet ediyorum öyle.
blogtan arkadaşım vardı Ezgi.Hayat Güzeldir! blogunun sahibesi kendisi bilen bilir.onunla konuşma fırsatım oldu formspring sayesinde.ve çok mutlu oldum.tumblrdaki yazılarına baktım falan dedim ben bu kızı özlemişim.öyle işte.
havada soğuk ya püf.ders çalışasım da yok hiç.
deprem olsun istiyorum.bunu söylediğim için hep dışlandım ama istiyorum yani.
ekşını severim.

19 Mayıs 2011 Perşembe

yangınlardayım

ah yüreğimin yangını bitti,yüzümünki başladı.ahah çok apaçiyim lanet olsun.annemle gezdik bugün,alışveriş yaptık.stres attım baya.evde otursam bunalımlara girip salak salak ağlardım tanıyorum kendimi.ha bu yüzümün yanmasının nedeni kuaförde hayatımın ilklerinden birini gerçekleştirmiş olmam.aaah nasıldı nasıl anlatılmaz yaşanır o derece.neyse hafifledi allahtan.ya bu lacoste'un ayakkabıları niye bu kadar pahalı?babet beğendim,etiketine bi baktım 169 lira.dumurlara girdim haliyle.yuh ya harbiden yuh.çarpada var yeaa diye teselli ettim kendimi,her hafta gidiyomuş gibi.en son dilaralara gittiğimde beraber gitmiştik sanırım.öyle bir şeyler işte.ya benim aylar önce daha doğrusu geçen yaz aldığım formspring hesabım vardı.kapattım sanıyodum ama duruyormuş.rory bulmuştu ismini de ah ah.neyse işte kapatıcaktım ama dursun yeaa.
belki sorarsınız falan hani;
http://www.formspring.me/bhere

18 Mayıs 2011 Çarşamba

yarın, doğum günün

seni sevdiğimde ojeleri sevmezdim ben,ilgilenmezdim.
saçımın kokusu umrumda değildi.
seni sevdiğimde hiç sigara içmemiştim.
parfüm şişesini boşaltmazdım üstüme.
seni sevdiğimde paranoyak değildim.
ya da tedirgin.
seni sevdiğimde güvendeydim.
sürekli kötü şeyler olucak hissine kapılmazdım.
seni sevdiğimde ders çalışırdım.
kimyayı severdim.
seni sevdiğimde vega dinlemezdim.
demet akalın dinlerdim.
seni sevdiğimde yemek yerdim.
şimdiki gibi unutmazdım.
seni sevdiğimde ağlamazdım.
seni sevdiğimde uyku düzenim diye bir şey vardı.
şimdiki gibi eve gelir gelmez uyuyup,gecenin bi yarısı kalkıp saatlerce ağlamazdım.
seni sevdiğimde hayal kurmazdım.
hayal gibi şeyler yaşardım.
hayal gibi şeyler söylerdin.
şimdi hayal kuruyorum hep.
seni sevdiğimde kendimi avutmazdım.
seni sevdiğimde kimse bana "kendine gel artık" diye kızmazdı.
gelen her mesaja heyecanlanırdım.
seni sevdiğimde annemle kavga etmezdim.
derslerde uyumazdım.
seni sevdiğimde çok kıskanırdım.
sen de hep açıklama yapardın,"seni seviyorum" derdin.
seni sevdiğimde alışmak gibi zorunluluğum yoktu.
seni sevdiğimde bizdik.
şimdi sadece sen.
seni sevdiğimde güzeldik.
sen,ben ve hayat.

söylemiş miydim salak olduğumu?söylemiştim ya

ne oluyor bana ne?amacım ne derdim ne?nereye kadar böyle?
özlem, ne berbat hissin.
yalvarsam,ağlasam,kapansam dizine.döner miyiz yine eski günlereee?diye şarkı söylüyorum.adını duyunca gözlerim doluyor.kazık atmak bu demek heralde ya cidden.
yarın doğum günü.sevgilisiyle kutlar artık.sevgilisi hediye alır buna.giderler bi yere.otururlar saatlerce.kızın eve geç kalma problemi yoktur,yakın da davranıyodur.kızdırmaz da onu.mutlu mesut ne güzel.zaten güzel şeyleri hep başkaları yaşıyor.ya ergence falan ama biliyorum ben hep seyirciyim.tam başrol olucam derken tekrar oturuyorum seyirci koltuğuna.hah.doğum günü,yarın.neler konuşmuştuk.benimki gibi sıradan değil tabi onunki.demiştim tüm ülke büyük coşkuyla kutluyoruz.gülmüştü.
o gitti ama gülüşü bende kaldı.
avunmak, ne salak hissin.

15 Mayıs 2011 Pazar

Beynin dolu ise yapacak çok şey bulursun.Kalbin dolu ise beynin boşalmış gibi olur. F.A

sarıl hiç gitmeden, öldür beni yavaşça

biraz müzik biraz mutluluk ha bide kırmızı ruj

bir şey keşfettim.moralin bozukken sür kıpkırmızı rujunu,ayna karşısında dakikalarca şarkı söyle.o kadar mutlu oluyosun ki.denedim biliyorum yani.ha bide şey bacak bacak üstüne atıp amy winehouse söylemekte güzel.ben öyle kendimi paris'te salaş bi barda şarkı söylüyomuş gibi hissediyorum.paris ne alaka ben de çözemedim ama öyle işte.deneyin yani.deneyin diyorum sanki yazılarımı okuyan var.olsun ben halka sesleniş bazında konuşmalarıma devam edicem.vega dinlemek sağlığa zararlı.bundan eminim artık.iz bırakanlar unutulmaz,alışamadım yokluğuna,ankara.feci şarkılar.ben derim dinlemeyin.ama kırmızı ruj yani aman unutulmasın.dengesiz herifler de iyi.öldür beni yavaşça.

e bundan sonrası?

günaydın.toplantı var bugün.sabah kızım,canım diye odama giren annem akşama ağzıma sıçıcak.çünkü kimya notumu görmüş olucak,çünkü ibne fransızcacı büşra çok konuşuyo dicek.erkek olsam derdim ki.neyse tamam.ama takmıyorum neden bilmiyorum takmıyorum.hani bi müddet sonra alışırsın ya sıkıntıya,üzüntüye.aynen öyleyim.çevremde olan biten beni etkilemiyormuş gibi.bir tek o umrumda olan,bir tek o.saçma biliyorum.aptallık hatta.seni sevmeyen birini düşünmek,aklına eskilerin gelmesi,her şarkıda hüzünlenmek.hüzünlenmekte değil kahrolmak.şimdi o kıza neler diyordur diye düşünmek.işte bu var ya zehir gibi.bitiriyo insanı.gözyaşlarından çıkıyo sanıyosun.zehir akıp gidiyo sanıyosun ama öyle olmuyo.eskiden arkadaşlarımdan falan duyuyodum.işte o çocuk şimdi şununla çıkıyomuş diye.içimden dayanılmaz heralde,ben dayanamam heralde derken yok ya unutur giderim diyodum.hani demiştim ya bi yazımda insan yaşadıkça öğreniyormuş.aklımda tek bir soru "ne olucak?".nereye kadar böyle devam edicek?eskiden hoşlandıklarımı falan düşünüyorum.ama işte aynı değil.diyorum ya hoşlandıklarım.sanırım ben bu sefer sadece hoşlanmadım.

14 Mayıs 2011 Cumartesi

çok serseri oldum

söylemiştim dersane sınavı vardı bugün.mat ve geo sınavı olduk.fen yarın.lys usulü güyaa.dersaneye girdiğimde merdivenlerde önümdeydi.duydu sesimi.aynı sınıfta değildik ama.sınav çıkışı elifle kapıdaydık.çıkanlar yanımıza geliyodu falan.arkası dönüktü başta.sonra beni görünce yan durdu falan.melih'e sınavla ilgili bir şeyler sorarken ellerimi kullandım.kasıtlı olarak.ojelerimi görsün istedim.biliyorum çünkü garip bi oje takıntısı var.bi arkadaş sormuş bu çıkmaya başladığı kızı.o kestiğin kız mı demiş.hayır ama o da olucak demiş.yani o kız için uğraşıyomuş hala.demiştim,şu an çıktığını sevmiyor.neyse işte.bilerek anlatıyor o arkadaşıma.onun bana anlattığını biliyor çünkü.amacı bana duyurmak,üzülmemi sağlamak.ama ben hiç üzgün görünmicem ona.yani beni hep mutlu görsün,duysun mutlu olduğumu.böyle işte.sınavdan sonra elifle hiç eve gidesimiz gelmedi.elif okuldaki değil yalnız,dersaneden arkadaşım.canı da sıkkınmış biraz.önce çulsuz çulsuz dolandık ama olmadı yani.ikimizde kahvaltı yapmamışız bide.eve gelip para aldık annemden.doktorlar,adalar biraz dolandık.sonra dersaneler sokağında klasik bazlama-meyve suyu.baya oturduk orda.elifle çoğu yönden benziyoruz.aynı şeylerden hoşlanıyoruz,olağanüstü ve otantik şeylere bayılıyoruz.ona doğum gününde aldığım kolyeyi araştırmış falan.çok hoşuma gitti.sanırım her şeyden konuştuk.sonra elif gitti.eda ve mine de sınavdan çıkmıştı.(devrelerimiz farklı maalesef)eda duramadı ama mine tişört bakıcam,gelir misin diyince gezdik biraz.annemin deyimiyle kimseyi boş çevirmiyorum valla.:) o anlattı,ben anlattım,deli gibi yağmur yağdı.eve geldim,güneş açtı ya işe bakar mısın.neyse artık.biraz kimya çalışsam ne iyi olur.bide kahve yapsam.bide kaju paketini bulsam da yesem.bu arada elifle de konuştuk bunu,karar verdim de artık gördüğüm güzel rüyaları kimseye anlatmicam.ya da yaşadığım herhangi güzel bir şeyi.yani belirli bir sonuca bağlanana kadar.çünkü herkese anlatınca gizemi kaçıyo ve o çok istediğin şey olmuyo.rüyalarda aynı şekilde.hani demiştim ya ilgimi çeken insanlar,olaylar gelip beni buluyo diye.fark ettim ki ben o insanları,o olayları kimseye anlatmamışım.bu yüzden de artık böyle yapıcam.

aptala malum olur derler ya o hesap

dün bakmıştım ya onun sevdiği kızın resimlerine falan.akşam arkadaşın hesabından girdim facebooka.başka bir kızla ilişkisi var yapmış.şoka girdim tabi.daha 1 hafta öncesine kadar dersanede öbür kızı anlatırken bu nerden çıktı?garip olan da kızla arkadaş olduktan 6 dk sonra o kızla ilişkisi var yapması.bende malum olmuş gibi gidip onun kestiği kızın fotoğraflarına bakmıştım falan.şu an çıktığı kızın ismi aylin'in facebookuna girdiğim zaman hep dikkatimi çekiyodu,tanıdık geliyodu.buna çıkıcakmış demek ki.benim hayatımda hep böyle zaten ilgimi çeken insanlar,olaylar,eşyalar gelip bir şekilde buluyor beni.neyse.az önce kızın fotoğraflarına baktım.şu an çıktığının.7.sınıfta dersanede aynı sınıftaydık ve kız tam anlamıyla erkek gibiydi.esmerdi baya,kalın kaşları vardı ve saçlarını hep toplardı.ve hala şaşkınım.o kestiği kızla bu kızın arasında dağlar kadar fark var.ve eğer o birinden ciddi ciddi hoşlanıyorsa faceini falan ekler.bende öyle olmuştu.kestiği kızda da.ama bunda eklemiş,6 dk sonra ilişkisi var.40küsür kişi beğenmiş hatta.erkeklerin birbirlerinden bir farkı yok.bunu bir kez daha anladım.yarın dersane var.görürüm onu büyük bi ihtimal.ama asıl o görsün beni.çıktığı kızı sevdiğine inanmıyorum.belki daha sonra sever.ama şimdi sevmiyor.garip bi şekilde hissediyorum bunu.göt.içimden onunla ilgili geçen en güzel kelime bu.göt.bakalım neler olucak.yarın sınav var allahtan ya.yoksa onun olduğu yerde derse girmek ohoo.

12 Mayıs 2011 Perşembe

o değil de kız harbiden çok güzel

hani vardı ya sevdiği kız.baktım resimlerine de.harbiden çok güzel.uzun boylu sanırım yani diğer arkadaşlarının yanında uzun duruyodu fotoğrafta.gözleri ela.saçları uzun,kumral.kırmızı ruj çok yakışmış.bide baya zengin.dedim bu kız beni aşar.aslında onu da aşar.ama o ne yapar eder o kızı.ya da neyse.neyse ne.
bugün nöbetçiydim.test çözerim falan diyodum da nerdee.sürekli bir şeyler yaptım,hocaların peşinde koşturup durdum.son ders sınıfları gezip duyuru yapıyodum.10lardan bi sınıfa girdim,boşmuş dersleri.girdiğim an ayağa kalktılar.sonra beni görünce gülme krizine girdiler.bende,onlarda :) müdür bey ayakta durma cezası vermiş,beni de müdür sanmışlar falan filan.
onun dışında normaldi.
ha sahi dün eda ve mine geldi.makarna yaptık yedik,kahve yaptık içtik.mine biraz erken gitti.eda'yla alakasız kişilere saçmasapan mesajlar yollayıp eğlendik.öyle.
dün tanımadığım biri mesaj atmış.kimsin mesaj atmışsın diye.ama öyle bir şey yok yani ben mesaj atmadım.ne zaman atmışım dedim ama cevap gelmedi.sinir oldum.geçen haftada özel numaradan biri arayıp dinlemişti.dinleyememişti daha doğrusu çünkü konuşmamıştım.ben konuşmayınca telefonun tuşlarına basmaya başlamıştı eleman ama bende telefonu kapattım.bi daha aramadı.merak ediyorum kim bunlar ya da ikisi aynı kişi mi?aman bende bu konuda şans yoktur.yani öyle gizemli,heyecanlı şeyler yaşamam.gayet sıradandır hayatım.
bu ayın sonunda tiyatro gösterisi var okulun.bugün afiş hazırladılar.görünce o kadar özendim ki.lise hayatım boyunca ya da okul hayatım boyunca diyim hiçbir etkinliğe katılmadım.koro,tiyatro,resim,spor vs.ve çok pişmanım.artık geçti tabi seneye son sınıfım.ama diyorum keşke katılsaymışım.
çok fazla keşke diyorum ben çook.

10 Mayıs 2011 Salı

dostlar önemlidir,dostlar

geç anlarsın bazen,varamazsın farkına ama önemlidir.bi gün ben yokum artık dercesine davrandığında çok koyar.öyle yani.elif var.çok yakın arkadaşım,dostum,kardeşim.aramız biraz soğuktu.ben onu biraz önemsemedim yani çok ilgilenemedim.hayatımdaki o salak yüzünden.annem haklı.salağın teki için hayatımı darmaduman ettim.bugünlerde elif'e yakın davranıp aramızı eskisi gibi yapmak için çabalıyordum.ama bakıyorum o hala aynı.soğuk.bir şeyleri ben sorunca anlatıyor hep.dün mesajlaşırken dayanamadım ve söyledim.yaz dedi içindekileri.yazdım işte.o da bana yazmış,okulda verdik.bana bencilsin demesi o kadar koydu ki.birkaç tenefüs ardından düzelttik.sarıldık falan.canım ya canım o benim.onun haricinde bütün arkadaşlarımla aram iyi.ama elif'in yeri bir başka işte.o olmayınca içim rahat değil sanki.sonraki tenefüslerde de beraber takıldık.öğlen dilara,elif,ben pide söyledik hatta.dilara'yı da özlediğimin iyice farkına vardım.zaten düşünüyordum birkaç haftadır,bugün iyice emin oldum denebilir.dilara'yla aramızda dağlar kadar mesafenin oluştuğundan daha önce bahsetmiştim sanırım.onun dışında okul normaldi.öğleden sonra müjganla oturduk,kendi çapımızda şişe çevirmece oynadık.aylin hastaymış,gelmedi.bugün soran olmadı onun devamsızlığını,hayret.servise hande geldi.hayatımda tanıdığım en değişik insanlardandır kendisi.serdar'ın yanaklarını sıkıp,saçmasalak konuştu.güldük yani,eğlendirdi falan.
ya bide bu erkekler niye birbirinin aynısı ya niye niye?bi kızla ilgili muhabbet geçince hemen onun güzelliğinden bahsediyorlar ya da kaşar olup olmadığından.bu erkeklerin hepsi göt kafalı.hepsinin tek derdi birkaç kız fazladan kesmek.bazıları aşmıştır belki bu konuda kendilerini,bilemem.
acıktım yaa çok deli.
gidiyim yemek yiyim.belki kahve içerim belki uyurum.
öyle bir şeyler işte.

9 Mayıs 2011 Pazartesi

cuz u re my fella, my guy

 seni çok seviyorum be, winehouse.

öyle bi şeyler işte

annem yeter dedi.anlat artık ne seni bu kadar üzen dedi.anlattım.onu anlattım.anlattıkça susmak istiyorum.adını bile duymak heyecanlandırıyo beni.susuyorum artık.
hayat aynı devam ediyo.dün dersane sınavı vardı.12 oluyoruz ya artık ygs oluyoruz bol bol.ama ilk defa bu kadar iyiydi bi ygs.haftaya da lys varmış.kafam girsin sınavların alayına.
19 mayısta dersanenin pikniği var.ve onun doğum günü.söyledi,başta inanmadı kimse.pikniği oldum olası sevmem,onun doğum günü olması iyice soğutuyo beni.vay be.doğum günüyle ilgili ne çok muhabbet edip gülmüştük.dersanede iddiaya girdi biriyle.o kızı ayarlicam diye.kız feysinden silmiş,geri zorla ekletmiş falan.tamam neyse neyse sustum.
aylin nöbetçiydi,serdoşla oturduk.çok eğlendik tabiki.şerrolukta aştık kendimizi.edebiyatçı serdara bi yazıyı okumasını söylemiş.bende yanlış yeri gösterdim burdayız diye.serdar okurken hocanın yüz ifadesini unutamam heralde.çok iyiydi be.böyleyim ben ya.küçük erkek çocuğu demekte haklılar bana.sonrası normaldi.mert bana beni anlat yazımı yazmış.çok beğendim,çok mutlu oldum okuyunca.belki yazarım falan buraya.
çarşamba eda ve mine gelicek.sevinçliyim.mutluyum.yeaah diyorum.
uzun süredir renkli kalem almıyodum,serdoşla aldık okul çıkışı falan.öyle işte.

4 Mayıs 2011 Çarşamba

hiç okunmuyorum be

evet ya blogum okunmuyo bence eskisi gibi.üzüldüm bak.bu hafta bi garibim yahu.bambaşka bir bitterim.okuldan gelince film izliyorum,fizik çözüyorum falan.the social network ve the ugly truth filmlerini izledim.the social network iyiydi falan ama daha iyi bi son beklerdim.abartıldığı kadar iyi değildi bence.ama the ugly truth,türkçe çevirisiyle kadın aklı erkek aklı.kim çevirmişse artık.neyse izlediğim en iyi filmlerden biriydi.çok eğlendim ve erkeklerin kadınlarda dikkat ettiği her şeyi tüm çıplaklığıyla anlatmış diyebilirim.şiddetle tavsiye ederim yani.bunların dışında sonunda fizik hocamın ödevlerini yaptım.adam çok şaşırıcak valla.ben bile şaşırıyorum.
neyse.saçmasapan bi psikoloji içindeyim.pazartesi gecesi aklıma geldi,şimdiki gibi.kötü oldum baya,ağladım falan.o gittiğinden beri ilk defa böyle ağladım.bir şeyler karaladım bide.eskiden birinden hoşlandığım zaman unutmam daha kolay olurdu.çünkü onunla bir şeyler yaşamamış,bir şeyler paylaşmamış olurdum.ama şimdi.şimdi öyle değil işte.belki ilk diye belki de aman ne biliyim ya.eskiden yine ufacık bi umudum vardı ama şimdi öldü tamamen.geri gelmesi imkansız biliyorum.ama ben yine onunla ilgili bir şey duyduğumda heyecanlanıyorum,merak ediyorum.gurur duyuyorum kimi zaman.kıskanıyorum hala,kıskançlıktan geberiyorum hatta.onun başkasını sevdiğini biliyorum belki çıkıyolardır da.ve kötü oluyorum işte.düşündükçe bir şeyler eksiliyor sanki.üzülüyorum çok üzülüyorum.aklıma sürekli eskiler geliyo.keşke diyorum sadece keşke.alışamadım işte yokluğuna,onsuzluğa.ne olursa olsun,o nasıl biri olursa olsun.ne kadar saçma gelirdi böyle şeyler,insan yaşadıkça öğreniyormuş.her insan her olay bir tecrübe.böyle arada onunla ilgili şeyler geliyo aklıma.ve yazmak istiyorum rahatlamıyorum ama yazıyorum.ama hiç ağlamıyorum.ağladığım zamanlarda yazamıyorum.öyle şeyler işte.
bugün 12lerin fotoğraf çekimleri vardı.geçen seneki gibi değildi.ama bazı sınıfların cidden çok hoştu.seneye bende bu zamanlar elimde kep üstümde cüppe maşalı saçlarım makyajlı yüzümle dolanırım bahçede.bakalım zaman bizi nereye savurucak.daha dün çömüm derken.

hani bir gün özlersen,geri dönmek istersen,gel.hiç düşünme bir an bile bir bakışın yeter.

1 Mayıs 2011 Pazar

ihtiyaç gibi belki de, aman ne biliyim ya

bi melankolik hallerdeyim anlatamam.neyse son birkaç günümü anlatıyim bari.
cuma elif'in doğum günüydü ama bu başka elif dersaneden.natiliusdan kolye aldım,tam onun tarzı.cumartesi günü dersaneden sonra gezicektik.ama hanfendi beni ekti.neyse artık.üzüldü falan ama geçti yani,keşke haber verseydi.dersanede amma sıkıcıydı be dün bitmek bilmedi.o amele vardı.kimyacı "niye soru çözmüyosun" diyince "aşık oldum" dedi.diyorum ya amele yani.insanların duygularını düşünemeyen bi amele.ama şu an gerçekten umrumda değil.bitti onunla ilgili şeyler.dersane çıkışı mertle gökçe'yi gördüm.manyaklar.ama çok seviyorum ikisini de.yarım saat falan durdum heralde yanlarında,güzeldi.sonra da ev işte.annem temizlik işlerini bana bırakıp,gitti.iyi oldu ama.temizlik yapmak bir çeşit terapi benim için.akşamda teyzem geldi.oturduk falan,özlemişim.survivorla,tntdeki ödül töreni arasında gidip gelirken uyuyakalmışım.bu sabah da teyzemlerle beraber kahvaltıya,esparka gittik.iyiydi işte.şimdi evde sıkılmakla ve müzik dinlemekle meşgulüm.fark ettim ki vega'nın şarkılarıyla mutluyum ben,beni anlatıyo resmen.ya da ne biliyim işte.mine sağolsun vega sevgimi coşturdu.özellikle "iz bırakanlar unutulmaz" şarkısı.hayatımda çok etkilendiğim nadir şarkılardan.sevgilim varmış,baya kötü kavga etmişiz,evde ağlarken bunu dinliyomuş gibi hissediyorum.hoş,böyle bir şeyi hayatımda hiç yaşamadım.
yağmur dönerken kara,yine yol var falımda
ister özle,yok istersen hiç hatırlama

24 Nisan 2011 Pazar

içindeki o ufacık mutluluğu kaybetme

Ben.
Uzun bir aradan sonra.
Hayatındaki birçok değişiklikle gelen ben.
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer misali bende dönüp dolaşıp geldim işte.
İnsanın acıları da olgunlaşıyormuş büyükdükçe.
Bu ara yaşadığım üzüntüler ne geçen senekilere ne de bir başkasına,benzemiyor işte.
Ama sorma,anlatmayacağım.
İstemiyorum.
Geri dönüp baktığımda hatırlamayı istemiyorum.
Silip atmayı istiyorum belki de tamamen.
Şu zamanlar da istediğim tek şey mutluluk.
İçimdeki o ufacık mutluluğu keşfedebilmek istiyorum.
Ne birine ne ötekine bağlı kalmadan.
Kendi mutluluğumu kendim bulabilmek istiyorum.
Yeni insanlar,yeni duygular istiyorum.
Bir de intikam var tabi.
Başaracağım,biliyorum.
Ve bütün bunlar bitince yazacağım,uzun uzun.

Bloga çok girmiyorum ancak twitterda gayet aktifim.
Takip etmek isteyene.. twitter.com/sakinsan

19 Şubat 2011 Cumartesi

oppalaaa!

Selamlar efenim!Kısa kesicem bugün.Blog yazmaya ara veriyorum.Ne zaman dönüceğim hiç belli olmaz.Belki 2 gün belki 2 ay sonra.Artık günlük yazmaya karar verdim.Geri döndüğümde görüşmek üzere.Sizi seviyoruum!

18 Şubat 2011 Cuma

yellow

Eskiden dinlediğim şarkının adını yazardım başlığa.Yine öyle yapasım geldi.Beni okuyan varsa Coldplay'in çokçokçok sevdiğim yellow şarkısı ona gelsin.:)
İlk hafta da geçti be.Çabuk geçti hemde baya.İlk 2 ders inkılaptı.Normalde hocayı çok seviyorum falan ama uyumamak için zor tuttum kendimi.Hala da zor tutuyorum.Şu liseye başladığımdan beri yolunda gitmeyen,sorun olan şeylerden biri de uyku düzenim,düzensizliğim daha doğrusu.
Dün uyanamadığım için servisi kaçırdım ve okula ilk defa minibüsle gittim.Ya arkadaş ben normalde otobüs,minibüs,tramvay falan kullanmam.Kaç numaraya,nerde,ne zaman binilir bilmem.Uzun bi arayıştan sonra buldum çok şükür.Müdür yardımcısı da kafa adam sağolsun öbür kel ibo gibi değil.İlk dersin bitimine 10 dk kala gelmeme rağmen 5 dk geç kalmışım gibi yazdı.
Neyse.Bugün Selçuk hocama gittim.-fizikten ders alıyorum da- İlk defa bu kadar sıkıcıydı heralde,herkes fazla durgundu.Manyetizma anlattı bide.Zor geldi bana yaa.Of kafam girsin zor olmayan ne var ki zaten !!
Şu imesh midir nedir çok mal bi program ah bir zamanlar laymvör vardı.Hem aradığım şarkıları bulamıyo hem de geç indiriyo.
Amaaan.Uykum var benim yaa.Ama uyumak istemiyooomm.
Haa sahi yarın inşaallaaahh dersaneyi bırakabilirim.Annemgiller görüşsün bakalım.Gitmicem zaten.
Geometri çözmek istiyorum ya valla şaka gibi.Bugünleri de görücekmişiz.Vay arkadaş.
E bu kadar olsun be.
Ben bitterce falan konuşmuyorum,bildiğin ergence lan bu valla bak.

16 Şubat 2011 Çarşamba

obareey!

Saçma gelebilir ama çok değişik hissediyorum okul açıldığından beri.Sanki her şeye yeniden başlamış gibiyim.Çoğu şeyde iyi gibi zaten.Okulda,evde mutluyum yani.
Rejime başladım güyaa.Ama öğle arasında tantuniyi mideye indirmeyi ihmal etmedim.Seviyorum abi naparsın.Uzun çabalarım sonucunda Alper ve Mert'e ayran aldıttırmayı da başardım.(hangisi aldı bilmiyorum)
Fotoğraf çektim okulda sürekli nedense.Serviste de çekicektim ama bi türlü poz veremediler neyse artık.
Okul güzel be eğleniyoruz yani.
Mert'in sevgilisiyle mesajlaşmaya başladık.Mert benim çok yakın arkadaşım,karşim hatta. :) Kız arkadaşıyla tanışmıştık ama pek muhabbetim yoktu.Geçen mesaj attı,konuşmaya başladık.Öyle işte.
Smsim bu cuma biticek.Bitsin ya sıkıldım.Yapmicam uzunca bi süre.Mine ve Melikle beraber yapıcam bende.
Dün sütlü kahve yaparken cezvede kalbimsi bi şekil oluştu.Nasıl sevindirik oldum anlatamam.Benim bu kahve aşkım nolucak böyle hiç bilmiyorum.
Ha sahi pazartesi günü okula girerken bizim kel müdür yardımcısı İbo sünger boblu tokam için "başka toka mı bulamadın" diye bağırdı arkamdan.Bende "sana ne lan kel.sen saçımı topladığıma şükret" dedim desem de inanmayın.Ama takıyorum ben yine de.Sınıfta herkes sünger diye sesleniyo ama olsun.
Başka ne olduu?Bilmiyom yaa unuttum olduysa da.


bitter's photography.dermişim.ksjdkgdssdfhd.
Hadi babay!    

13 Şubat 2011 Pazar

anam anam diyim ben saa.

Açılıyo ya açılıyo sonunda okullar.Açılmasını istiyorum aslında.Çünkü okul olunca hayatım düzene giriyo resmen.Böyle tatilde salaklaşıyorum,saçmalıyorum.
Eveet napıcaz bu salak hayata çekidüzen vericez.
Yazasım gelmedi,kaçtı hevesim.

11 Şubat 2011 Cuma

yine bekleriz,her zamanki gibi

Tnk'nin yine yazı bekleriz şarkısını dinlerken daha orjinal bi başlık yazamıyorum maalesef.Sıkıldım,çok çok çok fazla sıkıldım..
Çok durgunlaşmışım bu ara.Evet durgunlaştım.Niye olduğunu bilmiyorum tabiki.Ama eski neşem yok hiç yok.
Benim kendime hayrım falan yok lan.Valla.Hiç kendim için bişey yapmıyorum.Çabalamıyorum da.Hiçbir şey güldürmüyo sanki.Tamam hep somurtmuyorum ama hep mutlu da değilim.Garibim,tuhafım,sersemim ve biraz da "deliyim."
Öha be fazla melankolik oldu bu.Ama şu an gerçekten böyle hissediyorum.
Sanırım beni sıkan şey üniversite telaşı.Bu yük valla çok ağır lan.Hafifletmek için bir şey yapıyo muyum?Hayır.
Nolcam ben böyle yaa.Off.
Biraz da güzel şeyler olsun be!
Aslında mutluyum da sıkıldım şu an ondan.Tamam iyiyim iyiyim.Yanımda olan herkesi çok seviyorum.Bağlanma işini abartıyorum ve bu yüzden de çok üzülüyorum bazen.Ama napam,böyleyim ben.
Heralde bu şu ana kadar yazdığım en gerizekalı post oldu.
İhtiyacım olan tek şey çikolata ve mesajlaaarı.
İYİ GECELER!

23 Ocak 2011 Pazar

hayat gidiyor akıp

blog yazmak niye eskisi kadar güzel değil anlamış değilim.içimi dökesim geldiğinde uzun uzun yazıcam.