9 Mayıs 2010 Pazar

Sen mutlu ben mutlu,e daha ne olsun?

Bugün yine dersane vardı her pazar olduğu gibi.Dersane çıkışı Dersaneler Sokağı'nda Eda,ben ve Mine takıldık biraz.Onlar bi arkadaşlarının doğum gününe gidiceklerdi.Ben eve aktım.Onlarda Gülnurlarla gittiler.
Bişeyler yiyip,çantamı değiştirdim.Sonra yine Dersaneler Sokağı.Elif ve Diloşla buluştuk.Doktorlarda gezdik.Natilius'dan(adını yanlış yazmış olabilirim) cuma günü aldığım ve açamadığım kolyemi değiştiricektim.Ama ne hikmetse kız eline alır almaz açıldı.Ordaki kolyeler böyle olurmuşta bilmem ne.Kolyem çok tatlı ama radyolu. *-* Radyolu kolye diyince teknoloji harikası bişey gibi geldi birden. :P
Ordan Espark'a tebiki.Nalan'a hediye alıcaz malum.Kıyafet tarzı bişey alıcaktık beğenemedik bi türlü.Sonunda Elif açlığına bende yorgunluğuma dayanamadık ve yukarı çıktık.Aç değildim o yüzden ben yemedim bişey.Biraz daha bakındıktan sonra D&R'dan çok tatlı bi kalem kutusu ve küçük ingilizce-türkçe sözlük aldık.Nalan dil okuyor ya.Güzel oldu bence hediyesi.Esparktan sonra yine Doktorlar tebiki.Gezdik,eğlendik.Bankta oturup uzun uzun konuştuk,eskileri hatırladık,dedikodu yaptık.
Sonra tam ayrılıcaktık saatte erkendi daha Elif'in annesi aradı.Bi yere gidiceklermiş o yüzden Elif gitti.Bizde Diloşla Adaların ordaki Venedik'e gidip,çay içtik.Balkonu çok güzelmiş,ilk defa gittim ve çok beğendim.Bizim mekan artık oraa.<3
Çarşı çok kalabalıktı.Diloşla apaçilerin ve kokoşların kıyafetlerini eleştirdik.Havadan sudan konuştuk işte.Diloş'un hemstırı Bal için aldığı dönme şeyiyle(adı her neyse)oynadık.Pespembe acayip tatlı bişey.
Ve ve ve muhabbetlerimizin artık klasikleşen konusu oldu bu.Hayal kurduuk.
Ama bu hayal diğerlerinden daha gerçekçiydi ve en güzeliydi.Ben nedense Ankara ya da Eskişehir'de okurum diye düşünürdüm üniversiteyi.Diloş feci şekilde aklımı çeldi.İzmir düşünüyorum artık.Tabi 9 Eylül'de tıp varsa.
Evimiz çok dehşet olucak ama yaa.*-*
Bembeyaz olucak tamamen.3 tane küçük oda ve koccaman bi salon.Salonun bi duvarı baştan başa kitaplık,bi köşede dvdlerimiz.Camsa boydan boya.Koltuklar geniş,renkli menkli.Elif hukukçu kitaplığın yarısı onun olur heralde.Dilara'da mimar çizim tahtaları falan.Odalarımız normal,mutfak küçük ama çok şirin.Koccaman da bi balkonumuz olsun,denize baksın böyle.Ama evin kirası 500den fazla olmasın.:D
Böyle haftada 2 gün dvd günümüz olsun.Bi gün romantik komedi bi gün gerilim.Her gece 1 saat kitap okuyalım,aynı saatlerde ders çalışalım.Bahar şenliklerine gidelim,hiçbir konderi kaçırmayalım.Fazla aktif olalım.Sonracığıma birbirlerinden yağuşuğlu sevgililerimiz olsun.:P Onlar bizi sevsin biz onları sevelim.Ehehe.Gezelim beraber.Bizde 3üz olalım onlarda hatta.:D
3ümüzünde anneleri bize kalmaya gelsinler falan.Hep beraber plaja gidelim.
Ah ah ne kadanda güzel hayaller kurabiliyorum ya.Purofesyonel dirimırım yani sonuçtaa.(h)Böyle işte.Uzun zaman sonra kendimi Diloş'a bu kadar samimi hissedebilmek süperdi ayrıca.
Bugün dersanedeki kimyacı moralimi dehşet şekilde bozdu yine.Nefret ediyorum bu gerçekçi başı olanlardan.Gerçekçi başı.Neyse.Eda ve Mine'yle ders çalışıcaz bu yaz,inşşallah yani.Sonra 24 ve Gossip Girl'ü ilk sezondan başlayıp izliceeez.*-* Ağustos'ta da fizik dersine başlicaz zaten.Hoca bulma görevi bende.Ne acıı. :(
Bugün Eda'yla Adam Lambert'a,Eliflede Ed Westwick yani Chuck Bass'e aşık olduk.Ama tatlı değiller mi değiller mi?
Dipnot:Adam Lambert gey,katıksız.

2 yorum:

Nisan Yağmuru dedi ki...

blogunda dolaşırken 9 eylülde tıp varsa cümlesi dikkatimi çekti bi izmirli olarak müdahle etmeden duramadım =D

tabi ki vaaaar. ege'de de vaaar =D

bitter dedi ki...

teşekkür ederim öğrenmiştim zaten :)